Besin alerjisi, ilk kez 2000 yıl kadar önce Hipokrat tarafından tanımlanmıştır. 1901 yılında inek sütü alerjisi, 1912 yılında yumurta alerjisi bildirilmiştir. Sütün mide bozulmasına ve ürtikere neden olabileceğini bildiren Hipokrat, insanların günde 1 kez almaya alıştıkları bir yiyeceği, günde 2 kez almaları durumunda bazı insanlar için ciddi bir hastalığın başlangıcı olabilir diyerek, besin alerjileriyle ilgili önemli bir saptmada bulunmuştur.
Besin alerjilerinin görülme sıklığı ve şikâyetçi olan insan sayısı, son zamanlarda artış göstermiştir. Örneğin, günümüzde egzamanın toplumun yüzde 10-15’ini, yaşamlarının herhangi bir evresinde etkilediği tahmin edilmektedir. Günümüzde ise çocukların yaklaşık yüzde 25’inde besin alerjisi veya besine karşı bir takım reaksiyonlar olduğu rapor edilmektedir. Bazı hekimler, tanı konulamayan belirtilerin nedeninin, besin alerjisi olduğuna ve Amerikalıların en az yüzde 60’ının besine karşı reaksiyona bağlı belirtiler gösterdiğini düşünmektedirler.
Besinlere katılan kanserojen kimyasallarda besin alerjilerinin artmasına büyük katkı sağlamaktadır.
Besin alerjisi görülme sıklığındaki artışın nedenlerinin; sınırlı sayıda besin çeşidinin (genellikle piyasadaki hazır gıdalar) düzenli tüketimi ve besinlere eklenen yüksek düzeyde koruyucu madde, yapay boya ve koku olduğu gösterilmektedir. Bazı araştırmacılar ve klinik uzmanları ise, havadaki, sudaki ve besinlerdeki kimyasal kirliliğin bu artışın nedeni olarak kabul etmişlerdir. Örneğin, tarımda kullanılan kimyasallar kolaylıkla yiyeceklere geçebilmektedir.
Besinlere karşı gelişen istenmeyen reaksiyonlar nedeniyle diyetlerini değiştirenler toplumun yüzde 20’sini oluşturmaktadır.
Alerjik reaksiyonlar; saman nezlesi, anafilaksi, besin alerjilerinin birçoğu, atopik dermatit ve astımda oluşur. Semptomlar 2 dakika ile 2 saat içerisinde ortaya çıkar. Besin reaksiyonları semptomları; larinks ödemi, bulantı, kusma, ciddi karın ağrısı, şişkinlik, diyare, anjioödem, egzema, kızarıklık, kaşıntı, öksürük, nefes alamama, boğuk seslilik, hipotansiyon, bronkospazm ve şok vb. semptomlardır.
Besin alerjisinin, kalıtsal olduğu kanıtlanmıştır. Hem annede hem de babada besin alerjisi varsa, çocuklarda alerji görülme olasılığı yüzde 67’dir. Anne veya babanın yalnız birisi alerjikse, çocukta alerjiye yatkınlık yüksektir, fakat çocuğun alerjik olma olasılığı yüzde 67’den yüzde 33’e düşer.
Besin alerjisinin ortaya çıkmasına ve yerleşmesine yol açabilen diğer faktörler arasında, bir besine tekrar tekrar maruz kalma, sindirim bozuklukları ve bağırsak bariyerindeki sorunlar sayılabilir.