Atatürk sonrası 60 yılda Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında 55 ikili anlaşmalar imzalanırken anlaşmalarda en çok dikkat çeken şey sürekli bu anlaşmalardan Amerika’nın kazanç sağlaması oldu.
Atatürk sonrasında, 1939-1969 arasında Amerika ile Türkiye arasında 55 ikili anlaşma imzalandı.
Türkiye 1969 yılında zeytinyağının sabun yapımında kullanılmasını yasaklayan bir kararname ile yerine Amerika’dan satın alınan domuz karışımı don yağının kullanılması mecburiyetini getirdi.
Amerika yardımını çok iyi kullanan ülke diye alkışlanan Türkiye, 1956’dan itibaren Amerika’den tarımsal, hayvansal ürünler almak için çok ağır şartlarda anlaşmalar imzaladı.
1. Tarım Ürünleri Anlaşması (12 Kasım 1956)
Amerika, bu anlaşma ile kendi ihtiyaç fazlası buğday, arpa, mısır, dondurulmuş et, konserve sığır eti, don yağı ve soya yağı gibi tarımsal ve hayvansal ürünleri taşıma ücretiyle birlikte 46.3 milyon dolar karşılığında Türkiye’ye verecekti.
Bu anlaşmaya göre Amerika, bu tarımsal ve hayvansal ürünleri aşağıdaki bağlayıcı şartlarla Türkiye’ye veriyordu:
Türkiye’ye satılan Amerikan tarım ürünleri, Amerika’nın aynı mallarının alıcısı olan pazarlara ve Amerika’nın düşman tanıdığı ülkelere satılamayacak ve sadece Türkiye’nin iç tüketimi için kullanılacaktı.
Türkiye’de satılan malların dünya mahsul piyasa fiyatları üzerinde tesir yapmaması için dünya piyasası üzerinden fiyatı tespit edilecekti.
Türkiye’nin yetiştirdiği ve anlaşmada adı geçen veya benzeri mahsullerin Türkiye’den yapılacak ihracatı Amerika tarafından kontrol edilecekti.
Türkiye ve Amerika, Amerikan tarım ürünlerine ait Türkiye’deki piyasa taleplerini artırmak için devamlı gayret sarf edecekti.
Türkiye, 12 Kasım 1956 tarihli bu anlaşmaya ek olarak 25 Ocak 1957 tarihli başka bir tarım anlaşmasıyla Amerika’dan şu tarım ürünlerini satın almak zorundaydı:
Buğday, arpa, mısır, konserve sığır eti, peynir, süt tozu, pamuk tohumu, soya fasulyesi yağı… Bu ürünler Türkiye’ye taşıma ücretiyle birlikte 19,4 milyon dolara verilecekti.
Ayrıca Amerika tarım ürünleri alınırken her türlü vergiden ve harçtan muaftı. PL 480 sayılı kanuna göre yapılan bu ithalatta Amerika’den alınacak ikinci sınıf ürünlerin iç piyasadaki sürümünü artırmak amacıyla TBMM 6969 sayılı bir kanun çıkardı.
Yani TBMM, kanunla Amerikan üreticisini korudu.
Bu anlaşmaya göre Amerika Türkiye’ye şu ürünleri satacaktı: Buğday, yem, soya fasulyesi veya pamuk yağı, tereyağı, yağlı süttozu, peynir, yağsız süttozu… Türkiye bu ürünler için taşıma masrafları da dâhil 46,8 milyon dolar ödeyecekti.
20 Ocak 1958 tarihli bu anlaşmanın sonuna aynı tarihli ve 1755 sayılı Amerika hükümetinin bir notası eklendi.
İki maddelik notada, Amerika Türkiye’den şu isteklerde bulunuyordu:
a) Türkiye 1957 mahsulünden yumuşak buğday veya 1 Ağustos 1958 tarihine kadar diğer herhangi bir yumuşak buğdayı ihraç etmekten kaçınmayı,
b) 1957 mahsulünden veya 1 Ağustos 1958 tarihine kadar sert buğday ihracatını asgari bir seviyede tutmayı ve bu devre zarfında vuku bulacak her sert buğday ihracatını Türkiye’nin kendi kaynaklarından finanse edilecek eş değer miktardaki buğdayla telafi etmeyi taahhüt etmektedir.
Amerika, Türkiye’ye 1 Ağustos 1958 tarihine kadar buğday ihraç etmeyeceksin eğer bu yasağa uymazsan ihraç ettiğin buğday kadar Amerikan buğdayını kendi kaynaklarından finanse edeceksin dedi ve bu isteği kabul edildi.
Amerika-Türkiye arasında 24 Şubat 1963’te Tarım Ürünleri Ticaretinin Geliştirilmesi Hakkındaki 161 Milyon Dolarlık İkili Anlaşma imzalandı. Buna ek olarak Amerika, Türkiye’ye 21 Şubat 1963’te bir nota verdi. Bu notanın I. bölümünde Amerika Türkiye’nin zeytinyağı ihracatını 1 Kasım 1962-31 Ekim 1963 tarihleri arasındaki 12 aylık dönemde 10 bin tonla sınırladı. Eğer Türkiye’nin bu dönemdeki zeytinyağı ihracatı Amerika’nın izin verdiği miktarı aşarsa Türkiye kendi dövizi ile Amerika’dan aynı miktarda nebati yağ satın alarak cezalandırılacaktı.
Amerika’nın isteğiyle 1963, 1964 ve 1965 yıllarında Türkiye’nin nebati yağlar ve yağlı tohumlar ihracatı azaltıldı ve 6 bin 400 tonla sınırlandırıldı. İç ve dış pazarların yağ ihtiyacını Amerika soya yağıyla karşıladı.
Notanın 2. bölümüne göre Türkiye’ye satılacak Amerikan buğdayının ithali ve kullanılması sırasında Türkiye buğday ihraç edemeyecekti. Notanın 3. bölümünde Amerika’dan satın alınacak tarım ürünleri için Merkez Bankası’na yatırılacak Türk Lirası’nın Amerikalılar tarafından nasıl kullanılacağı anlatılıyordu.
Türkiye 1956 ve 1958 tarım antlaşmalarıyla Amerika’nın kalmış don yağını ve konserve etlerini aldı ancak anlaşma metinlerinde bu yağların ve etlerin içeriği konusunda en ufak bir açıklayıcı madde ve bilgi yoktu.