Çiçeklerin özsuyunu toplayarak balı üreten arılar, ortalama 1,5 cm boyundadırlar. Doğada 100.000 ‘den fazla çeşit arı bulunmaktadır. Arılar arasında mükemmel bir işbölümü vardır. Bir arı 25 dakikada 50 çiçek dolaşır ve 500 gram bal için 900 arı bir gün çalışır. Bir arı ömrü boyunca toplam 5 damla bal üretir. Arıların kulakları işitmez ve gözleri kırmızıyı görmez, ancak koku sistemleri gelişmiştir. Bir arının beyni saniyede on trilyon işlem yapabilir ve bu da en gelişmiş bilgisayarın saniyede yaptığı işlemden kat kat fazladır. Bir arının uçarken sürati 300 km hızına kadar çıkabilir.
Bir çok yönüyle faydalı olan arılar, duyarlı insanlarda alerjik semptomların gelişmesine ve ölümcül tehlikelere neden olmaktadırlar. Arı alerjisi, özellikle arı tarafından birkaç kez sokulan ve genetik yatkınlığı olan kişilerde görülür. Alerji oluşumuna en sık sebep olan bal arısı, eşek arısı ve sarı arılardır. Belirtiler genellikle arı sokmasından sonraki birkaç dakika içinde başlar ve kişilere göre farklılık gösterir. Alerjik reaksiyonlar en sık kaşıntı, kızarıklık, kabartılar, cilt ödemleri aniden fenalaşma şeklinde seyreder. Hayatı tehdit edici reaksiyonlar solunum ve dolaşım bozuklukları ( nefes darlığı, ritim bozukluğu, şok ) görüldüğü zaman ortaya çıkar. Arı alerjisinde alerjinin oluşmaması için alınacak önlemler önemlidir. Bu önlemlerin başında arılardan veya onları çekecek kokulardan (mesela şeker, kola gibi) uzak durmak gerekir. Arı alerjisi deri testleri ve kan testleri (RAST) ile saptanır. En önemli tedavisi aşıdır ve yüzde yüz başarılıdır.