Türk halkının yüzde 70’den fazlasının karşı olduğu AB’den küstah açıklamalar gelmeye devam ediyor. Türkiye’yi bir kafesin içine sıkıştırmaya çalışan AB üyeleri tehditler savurarak Türkiye’nin elini kolunu iyice bağlayacağını zannediyor.
Avrupa Parlamentosu’ndaki iki büyük grup, Türkiye ile AB görüşmelerinin durdurulması çağrısında bulundu.
AB Bakanlığı, AP Genel Kurulu’nda yarın görüşülecek Türkiye-AB ilişkileri karar tasarısına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak bilgilendirmede bulundu.
AP Genel Kurulu’nun Strasburg’da yapılan dünkü oturumunda ele alınan Türkiye-AB ilişkileri başlıklı karar tasarısının, 24 Kasım Perşembe düzenlenecek oturumda oylanacağı belirtildi.
AB’ye üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulması kararını sadece AB Konseyi tarafından alınabiliyor.
Ayrıca Türkiye ile müzakerelerin durdurulmasında Avrupa Parlamentosu’nun hukuken bir işlevi bulunmuyor, müzakerelerin durdurulması yönünde tavsiye kararı çıksa bile bunun hukuki bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Ankara Politikalar Merkezi kurucusu Hasan Kanbolat, Rusya’nın öncülüğünde Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan’dan oluşan Avrasya Ekonomik Birliği’nin AB’ye alternatif olabileceğini açıkladı.
Kanbolat: Orta Asya’nın bütün korkusu Çin, burada Orta Asya’nın asıl amacı Batı’nın girişini değil Çin’in girişini engellemek. Çünkü Kırgızistan dediğimiz devlet 5 milyon nüfuslu, Ankara’dan küçük bir nüfusa sahip ama altında 1 milyar 300 milyon nüfuslu bir ülke var ve onun baskısı altında. Aynı şekilde Kazakistan, Türkiye’nin dört katı bir büyüklükte ancak İstanbul kadar bir nüfusa sahip. Onlarında korkusu Batı değil Çin.
Türkiye kanaatimce ŞİÖ’ye girerek veya yakınlaşarak AB’ye alternatif değil ancak tamamlayıcı ilişkilerde bulunur.
Rusya doğalgaz için yeni pazar arayışları içinde olsada ve doğalgazını Çin’e satsa bile yine de iki güç arasında bir güç savaşı sürüyor. Rusya bir yandan da Sibirya’ya Çin’in ve Çin vatandaşının girişini engellemek istiyor. Çünkü Sibirya’daki Türk halkının yaşadığı Yakut Cumhuriyeti (Saha Federe Cumhuriyeti) Hindistan büyüklüğünde bir cumhuriyet ama 1 milyon nüfusu var. Bomboş bir arazi. Bundan ötürü Rusya bu bölgede de Batı ile bir ittifak halinde Çin’e karşı.
Türkiye artık 80 milyonluk bir ülke. Tabii ki yeni pazarlar açılıyor yeni ittifaklara gerek duyuyor. Afrika Örgütü’nde bile artık Türkiye’yi görüyoruz. Onun için daha dayanışan dünyaya açılan bir Türkiye’nin ŞİÖ’nün ile yakınlaşmasını da doğal karşılamak gerekiyor.
Türkiye’de demokrasinin kökenleri çoğu Avrupa ülkesinden, Amerika’dan bile tarihsel olarak daha eskidir. 1877 yılında ilk yerel seçimleri yapıp sandığı halkın önüne koymuştuk. Yemen dahil olmak üzere bu seçim sandığı konmuştu. Türkiye’nin demokrasisinin köklü olduğunu görmemiz gerekiyor.