Sömürgecilik Kısaca Nedir Sömürgeci Devletler Hangileridir Sömürdüğü Ülkeler

Sömürgecilik Kısaca Nedir Sömürgeci Devletler Hangileridir Sömürdüğü Ülkeler

Sömürgecilik bir ülkenin başka bir ülkenin ulusları, devletleri, topluluğu, siyasal ve ekonomik olarak ele geçirip yayılması ve yayılma isteğidir. Sömürgeci ülkeler genellikle sömürdükleri bölgelerin kaynaklarına, pazarına, el ve iş gücüne el koyarak baskı altına aldıkları halka sosyo-kültürel ve dini baskı uygular.

Sömürgeci ülkeler kendilerini sömürdükleri insanlardan daha üstün sayarlar. Sömürdükleri insanları gelişmemiş toplumlardan seçerler. Dünya bu sömürgecileri, gelişmemiş toplumları refaha kavuşturmak ve gelişmelerinde katkıda bulunmak amacıyla baskı altında tuttukları şeklinde algılar veya algınlanması sağlanır. Bir bakıma iyimserlik havası estirilir.

Avrupa’yı 1890’lı yıllardan itibaren sömürgeciliğe iten faktör tamamen ekonomiktir. 1870’lerden sonra endüstrinin gelişmesi başlıca ekonomik faktör olarak görünmektedir. Endüstrinin gelişmesi ortaya bir takım önemli problemler çıkarmaktadır. Endüstri geliştikçe üretim artmıştır, üretim arttıkça endüstri ülkelerinin kendi nüfusları bu üretimi tüketemez olmuş ve üretim fazlası ortaya çıkmıştır. Bu üretim fazlasını dağıtacak alanlar aramaya başlamışlardır.

Öte yandan endüstrinin hammadde problemi ortaya çıkmıştır. Avrupa’nın sınırlı hammadde kaynağı karşısında yeni hammadde sağlayacak topraklar elde etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. 19 ve 20. yüzyılın başında, sömürgeciliğin en etkili vasıtalardan biri demir yoludur. Demiryolu bilhassa Asya ve Afrika da sömürgeciliğin en gelişmesinde önemli bir vasıtadır. 19. yüzyılda sömürgeciliğin iki aktif alanı Afrika ile Uzak Doğu olmuştur.

Avrupa sömürgeciliği kabaca iki büyük dalgaya ayrılabilir. İlki keşiflerle başlamış ikincisi de 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan dönemidir.

Farklı sömürgecilik tipleri vardır. Sömürgecilerin büyük kentlerdeki halkları sömürdükleri topraklara taşıdıkları tipe örnek Amerika’nın ilk 13 eyaleti, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Arjantin ve Sovyet döneminde Sibirya’da gerçekleştirilmiştir. Sömürgeciler sömürdükleri topraklardaki yerli halkı kontrol etmesi veya güçle tehdit etmesi için İngilizlerin Hindistan’da, Mısır’da, Hollandalıların uzakdoğuda ve Japonların sömürge imparatorluklarında yaptıkları gibi yöneticiler atarlar.

Bazen Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi sömürgeci gücün kendi topraklarından getirdiği halklar yerli halklarla karışır bazen de ki çoğunlukla olan budur; Fransa’nın yönetimi altındaki Cezayir’de veya Güney Rodezya’da olduğu gibi ırken ayrı topluluklar halinde yaşamaya devam ederler.

Bir başka türde de Barbados, Saint-Domingue ve Jamaika gibi ülkelerdeki geniş çiftliklere beyaz sömürgeciler siyah köleler getirerek çalıştırırlar. Bir diğer sömürge türünde ise sömürgenin asıl amacı bölgenin daha geniş bir şekilde kolonize edilmesi değil ticarettir.

İlk sömürgecilik 15. yüzyılın sonlarında başlayan deniz yolculuklarıyla başladı. Deniz yolculukları İspanyol ve Portekiz krallıkları tarafından düzenlenerek Portekizliler Afrika’nın batı kıyıları boyunca Güneye doğru ilerlediler. Çin ile ticari faaliyette bulunmak istiyorlardı.

Doğu ve Batı yarımkürelerindeki Avrupa sömürgeciliğinin kökleri, baharat ticareti için kaynak bulmak ve masalsı krallıkların varlığını keşfetmek isteyen Portekiz kaşiflere kadar geri gider. Avrupa dışındaki ilk ayak izi Ceuta’nın 1415’de fethedilmesiyle atılır. Onbeşinci yüzyılda Portekiz denizciler 1488’de Bartolomeu Dias’ın Ümit Burnu’nun çevresinden dolanarak Afrika kıtasının aşılabildiğini gösterip Vasco da Gama’nın 1498’de Hindistan’a ulaşmasına yol açana dek Atlantik adalarını ve tüm Afrika sahillerini keşfetmişlerdir.

Portekiz denizcilerin başarıları Christopher Columbus’un 1492’de İspanyol finansmanıyla batı kıyılarına doğru yeni bir keşif rotasına çıkmasının önünü açmıştır. Columbus Japon sahillerine vardığı inancıyla günümüzde Bahamalar denilen yere ulaşmış ancak gerçekte Amerika denilen yeni bir kıta keşfetmişti.Orta ve Güney Amerika’ya yerleşen İspanyollar yerlilerle kültür birliği kurarak kısa sürede onlara Hristiyanlığı ve İspanyol dilini benimsettiler hatta yerlilerle evlenip kaynaştılar. Bundan dolayı İspanyol sömürgeciliği ;Portekiz sömürgeciliğine nazaran daha uzun ömürlü oldu.Avrupalı denizciler açık deniz yolculuna elverişli gemileri hazırladıktan sonra ucuz baharat taşımak için yeni yollar aradılar. Uzak Doğu ticaretiyle Avrupa’ya ucuz ve bol miktarda baharat getirdiler. Portekiz ve İspanyol gemicilerine açık denizlere iten diğer bir faktör değerli madenlerden altın ve gümüş elde etme duygusuydu Portekizlilere nazaran İspanyollar Orta ve Güney Afrika’ya ulaşıp yerlilerin elinde bulunan zengin altın ve gümüş kaynaklarını alıp Avrupa’ya taşıdılar.

Batı sömürgeciliği başından bu yana kamu-özel girişimin ortaklığıyla yürütülmüştür. Kolomb’un Amerika seyahatlerinin masrafı kısmen İtalyan yatırımcıları tarafından karşılanmıştır. İngiltere, Fransa ve Hollanda sömürgelerde ticari yatırım gerçekleştiren Doğu Hindistan Şirketleri ve Hudson’s Bay Şirketine ticari tekel hakkı tanımış ve ticaret sömürgedeki zenginliklerin sömüren Avrupa ülkelerine taşınması şeklinde gerçekleştirilmiştir.
Afrika’nın Sömürgeleştirilmesi

Afrika’nın Sömürgeleştirilmesi, 15. yüzyılda köle ticareti ile başlamış ve uzun yıllar sürmüştür.

Afrika’yı bir köle kaynağı olarak görenler, şimdi onunla hem hammadde kaynağı, hem de pazar olarak ilgilenmeye başladı. Ama bunun için Afrika’da çalıştıracak işgücüne ihtiyaçları vardı. Köleciliğin yasaklanması doğrudan bununla ilişkiliydi. Afrikalıların kurtuluşu olarak ilan edilen bu yeni süreç, köleliğin yeni bir biçiminden başka bir şey değildi. Köle tacirleri, madenlere ya da çiftliklere işçi temin eden kuruluşlar halinde örgütlendi. Afrika’nın sömürgeleşmesi gayet kısa bir sürede olmuştur. O kadar ki 1870’de Afrika’nın ancak onda biri sömürge iken 1890’da sömürge olmamış kısım ancak onda bir miktarındaydı. Afrika’nın insanlığın bilgisine açılması devre devre olmuştur ve burada da üç devreyi tespit etmek mümkündür. İlk devrede, ilk çağlarda Kuzey Afrika da Mısır ve Kartaca medeniyetlerine rastlamaktayız. Daha sonra bunların yerini Roma İmparatorluğunun dağılmasından sonra ve Osmanlı İmparatorluğunun kontrolüne girmiştir.

8. 9. ve 10. yüzyıllarda ise Arap Yarımadasının Doğu Afrika ile temasa geçtiğini görüyoruz. Somali, Kenya ve Kızıl Deniz kıyıları 10. yüzyıldan itibaren Arapların sömürgesi olmuştur. Orta Doğunun Arap kuşağının Osmanlı imparatorluğunun kontrolüne girmesinden sonra, Doğu Afrika’daki Arap kontrolü de zayıflamıştır. Fakat tam bu sıralarda Avrupalılar, Afrika ile alakadar olmaya başlamışlardır. 15. yüzyıldan itibaren Portekizliler Angola ve Mozambik kıyılarını ele geçirirken, Hollandalılar da Güney Afrika kıyılarına yerleşmeye başlamışlardır. Fransızlar ise Afrika’ya,16.Yüzyıldan itibaren Batı Afrika kıyılarında Senegal’den itibaren Afrika’ya girmeye başlamışlardır. İngilizler ise genellikle Gine körfezi kıyılarına yerleşmişlerdir.

Afrika’nın keşfedilmesiyle birlikte Avrupalı devletler Afrika’nın iç kesimlerine doğru ilerlemeye başladılar. Her devlet daha geniş toprak için birbirleriyle yarıştı.

Kuzey ve Güney Amerika başta Güney Amerika’nın pek çok bölgesi, Orta Amerika, Meksika, Karayiplerin bazı bölgeleri ve ABD’nin büyük bir kesimi olmak üzere İspanya’nın hakimiyeti altına girmişti.

Afrika’nın sömürgeleşmesinde İngiltere’nin payı çok büyüktü. Sömürge faaliyetleri tüccarlar tarafından kurulan şirketler vasıtasıyla yürütüldü. Bu şirketler gittikleri yerlerde toprakları kendi üzerlerine alarak savaş ve barış yapma yetkisine sahiptiler. İngilizler daha çok Portekiz sömürgeleri üzerinde genişlediler. Hindistan’a gelip Portekizlilerin elinden kıyı bölgelerini aldılar. İngiltere’nin Afrika’dan aldığı topraklar; İngiliz Somalisi, Mısır, Nijerya, Uganda, Kenya, Bechuanaland, Rodezya ve Nysaland’dır.

İngiliz ticaret şirketleri deniz aşırı pazarları kimseyle paylaşmak istemediler. Bunda özellikle Fransızlar ile çatışmalar yaşadılar. Bu sebepten dolayıdır ki Yedi Yıl Savaşları yaşandı. İngiltere’nin zaferiyle sonuçlanan savaşta Paris antlaşması yapıldı. Anlaşmaya göre İngiltere; Fransa’nın Kuzey Afrika’daki topraklarının bir bölümünü ele geçirdi bütün Hindistan İngiliz egemenliğine geçince Hindistan’a İngiliz tacını temsil eden genel vali tayin edildi.

İngiltere dünyanın en büyük sömürgeci devleti olarak ortaya çıktı. 1815 Viyana Kongresinden sonra Hollanda’nın elinden Afrika’daki Cape Colony sömürgelerini aldı. Mısır’ı işgal ederek Afrika’nın Kuzey ucuna yerleşti. Bazı önemli yerleri aldı. Nil Nehrinin güneyine doğru inip Sudan’ı sömürge toprakları içine kattı. Arap yarım adasıyla anlaşma yaparak Aden Muskat ve Umman gibi Müslümanların yaşadığı kıymetli toprakları sömürgelerine kattı.

Sömürge devletleri zaman zaman birbirleriyle anlaşmazlığa düşerlerdi. İngiltere’nin ise en büyük sorun yaşadığı Fransa’ydı. 1896 tarihinde yapılan bir anlaşmayla Siyam üç bölgeye ayrıldı. Batısı İngiliz, Doğusu Fransız etki alanı oldu. Orta kısımda tampon bir bölge oluştu, böylece iki devlet çatışma olasılığını azaltmak istiyordu. İngiltere Rusya ile İran üzerinde de aynı nitelikte bir sömürge anlaşması yapmıştı İngiltere tüm bu düzenlemelerin sonunda Hindistan Sömürgesine kuzeyden İran Afganistan ve Tibet Doğudan da Siyam yönlerinden gelecek Fransız ve Rusya Tehdidine karşı bir güvenlik kordonu kurmuştu.

Kraliçe I. Elizabeth döneminde Sir Francis Drake kuzey Kalifornia’ya ayak basmış ve İngiliz Kraliyeti adına burayı yönetimi altına almıştı. İngiltere’nin Avrupa dışındaki bölgelere ilgisi gittikçe artmıştı.

Fransız sömürge imparatorluğu 17.yüzyılda başlar ve 1960’lara kadar sürer. 19 ve 20. yüzyıllarda Fransız sömürge imparatorluğu İngiliz İmparatorluğu’nun ardından gelen ikinci büyük sömürge imparatorluğuydu. 1919 ve 1939 yılları arasında 13 milyon kilometrekarelik sömürge imparatorluğu dünya toprağının yüzde 8,7’sini ele geçirmişti.

İspanya’nın Amerika kıtası üzerindeki tekelini koruması ve Din Savaşları Fransa’nın koloniler kurma çabalarını engellemişti.

İngiltere Afrika’da Kuzey ve Güney bölgelerinde Fransa Batı ve Doğu bölgelerinde sömürge yapmıştır. Fransa’nın ilerleyişi İngiltere’yi endişelendirmiştir. Fransa’nın kendi sömürgelerine doğru kaymasından korkmuştur. Fransa’nın güneye inmesinin İngiltere tarafından engellenmesi bu devleti Doğu istikametinde ilerlemesine mecbur bırakmıştır. İngiltere ve Fransa Sudan için birbirleriyle mücadele ediyorlardı. İngiltere Fransa’nın Sudan’dan çıkmasını istiyordu. Savaşa cesaret edemeyen Fransa İngiltere ile barış yapmaya mecbur kaldı ve Sudan’dan çekildi. Nil’in tamamı İngilizlerin hakimiyetinde kaldı. Madagaskar’da Fransa’ya bırakıldı.

Güney-Doğu Asya’daki sömürgecilik faaliyetleri İngiltere ile Fransa arasında üstünlük mücadelesi sağlama şeklinde oldu İngiltere Fransa’nın elinden Hindistan’ı almış ve burayı dış politikasında önemli bir faktör olarak görmüştür. Çünkü İngiliz ekonomisi için Hindistan çok önemli bir yere sahipti. Kırım savaşında yenilen Rusya faaliyetlerine Sibirya ve Orta Asya’ya naklederek buraları sömürgeleştirmeye başlamıştır. Bundan sonra Hindistan için bir tehlike ortaya çıkıyordu. Bu sebepten dolayı İngilizler ve Ruslar arasında mücadeleler başladı: Rusya ile yapılan anlaşmayla Rusya’nın Afganistan’nın gerisine atılmasıyla Hindistan’ın güvenliği sağlandı. Afrika’da ki sömürgecilik faaliyetlerini tamamlayan Fransa Hindiçini ile yakından ilgilenmiş buranın halkının misyonerler aracılığıyla Katolik yapmaya çalışmıştır.

Fransa’nın yaşadığı Fransız İhtilali ve bunu takibe gelişen olaylar Fransa’nın bu bölge ile ilgilenmesini durdurdu. Zamanla tekrar olaylar yatıştıktan sonra Fransa Hindiçini ile ilgilenmeye başladı. Burada Annam İmparatorluğu vardı. Fransa Annam İmparatorluğunu kontrol altına aldıktan sonra Batı istikametinde ilerlemeye ve Siyama girmeye başladı. Bu durum İngiltere’yi tedirgin etti. Çünkü Fransa Hindistan istikametinde ilerlemekteydi. İngiltere sahip olduğu Hindistan’ın Doğu sınırının güvenliğini sağlamak için Hindistan’nın Doğusunda ki Birmanya’yı işgal edip ve oradan da ilerleyerek Siyam’a girmeye çalıştı. Bu sebepten dolayı Fransa ve İngiltere Siyam için bir mücadele durumuna girdiler aralarında ki ilişki o kadar gerginleşti ki neredeyse iki devlet arasında savaş çıkacaktı. Ancak İngiltere burada çıkacak olan savaşı göze alamadı İngiltere ile Siyam için bir anlaşmaya karar verdi. Yapılan anlaşmaya göre Siyam üç bölgeye ayrıldı. Doğusu Fransız Batısı İngiliz hakimiyeti altına girdi ve ortada boş bir bölge bırakıldı. Bu bölgeyi güvenlik amaçlı olarak boş bıraktı. Tampon bölge konumunda olacaktı, hiçbir devlet buraya giremeyecekti. Böylece İngiltere Hindistan ile Fransa arasına güvenlik şeridi olarak tampon bir bölge sokmuş ve Fransa’yı belirli bir mesafede Hindistan’dan uzak tutmayı başarmıştır.

Ortaçağ’dan itibaren hem Çin’in hem de Japonya’nın Avrupa ile olan ilişkileri kesilmiştir. Avrupa devletlerinin Çin’de ve Japonya’da Hristiyanlığı yaymak adına yaptıkları dini propaganda ve misyonerlik faaliyetleri nedeniyle bu iki devlet kapılarını Avrupa’ya kapattı.

Bu durum 19. yüzyıldan itibaren değişmeye başladı. Zamanla Avrupa devletleri sanayileşmeye başlayınca bu ülkelerin ham maddeye ve pazara olan ihtiyacı arttı. Buda Avrupa devletlerini sömürgeciliğe itti.

1763 yılında İngiltere Hindistan’ı ele geçirmiş ve kendisini Çin’e komşu yapmıştı.

İngiltere 1839 da Çin’e savaş açmıştır. Bu savaşın adı Afyon Savaşı dır. Savaş 3 yıl sürmüş ve Çin yenilerek İngiltere ile 1842 yılında Nanking anlaşması imzalamak zorunda kalmıştır. Bu anlaşma ile Çin, Conton limanın dışında beş ayrı limanı daha Avrupa’ya açıyordu.

İngiltere’den sonra Fransa ve Birleşik Amerika 1844 yılında Çin ile imzaladıkları anlaşmalar ile İngiltere’nin elde etmiş olduğu ticari hakları elde ettiler.

Japonya 1854 yılında Amerikan baskısına dayanamayarak kapılarını ona açmıştır. Japonya, Batı tekniğini takip etmediği zaman kendilerinin Avrupa tarafından sömürüleceğini düşünmüşlerdir. Böyle bir yolu takip eden Japonya kırk yıl sonra 1894-95 Avrupa devlerinin karşısına, sömürgeleşmiş bir ülke olarak değil, sömürgeci bir devlet olarak çıkacaktır.

1854 yılından sonra Japonya batı seviyesine ulaşabilmek için Amerika’ya yüzlerce öğrenci göndermiştir. Japonya köklü değişiklikler yapmaya başlamışlardır. Japonya gözlerini Kore’ye dikmiştir, Kore meselesi ise Çin ve Japonya’yı savaşa götürecektir.

Çin’in kalbini oluşturan Kore Japonya’nın büyümesi için gerekli hammadde kaynağı ve iyi bir Pazar yeriydi.

İngiltere yalnızlıktan sıyrılmak ve Almanya ile Rusya iş birliğine karşın Japonya ile anlaşmıştı. Japonya aldığı bazı yerlerden çekilmesine rağmen Rusya buralardan askerlerini çekmemiş Kore’de nüfusunu artırmak istemesi Japon Rus ilişkilerini bozulmasına neden oldu. Japonya’nın Çin’e karşı üstünlük göstermesi Çin’li aydınların tepkisine yol açtı. Çinli aydınlardan bazıları Avrupalı sömürgeci devletlerin sömürgeleştirilmesinden kurtulmayı Japonya gibi Avrupa teknolojisin örnek alınmasıyla sağlanacağını düşünüyorlardı.

Rusya Mançurya’ya asker sevketti. Japonya savaş ilan etti, Rusya Japonlar karşısında yenilgiyi kabul etti. Mançurya’daki haklarından vazgeçip Kore’nin bağımsızlığını tanıdı daha sonra Japonya, Kore’yi kendi topraklarına kattı.

Amerika kıtasının keşfiyle birlikte Avrupalıların sömürgecilik ve göç hareketlerine maruz kaldı. Öncü devletler ise Portekiz ve İspanya idi. Çok kısa bir süre sonra Meksika, Orta ve Güney Amerika bu devletlerin kolonileri haline geldi. Kanada ve Missisipi nehrini takiben olan bölgede Fransızların sömürgesi oldu. İngilizler ise Kuzey Amerika kıyılarında sömürgeler kurdu. Amerika 18. yüzyılın sonuna kadar Avrupalı sömürgeci devletler tarafından pay edilip idare edildi.

Dünya’da 1960-70’lerde sömürgecilik sona ermesine karşın eskiden sömürge olan ülkeler günümüzde dış güçlerin etkisi altındadırlar. Devam eden bu Batı etkisi yeni sömürgecilik şeklinde adlandırılmaktadır. Bu durumun tek istisnası Hong Kong, Singapur, Güney Kore ve Tayvan ile Hindistan ve Çin’dir.

Yine de sömürgecilik Hindistan’daki 1984 gerçekleşen Bhopal felaketi gibi birtakım izler bırakmıştır.

Soğuk Savaş döneminde Rusya ve Çin, Amerikain ve NATO’nun çeşitli ülkelere müdahalesine karşı anti-emperyalist hareketleri desteklemişler buna karşılık Amerika ve Fransa “Özgür Dünya” denilen bloktan Komünist bloka kayma riskine karşı demokrasi yerine üçüncü dünyada diktatörlükleri desteklemişlerdir.

Dünyadaki 192 ülkeden sadece 22’si tarih içinde hiçbir dönem İngiliz sömürgesi altında yaşamadı.

İngiliz sömürgeciliği altında yaşamamış 22 ülke; Andora, Belarus, Bolivya, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Guatemala, Fildişi Sahillleri, Kırgızistan, Liechtenstein, Lüksemburg, Mali, Marshall Adaları, Monaco, Moğolistan, Paraguay, İsveç, Tacikistan, Özbekistan, Vatikan ve Sao Temo Adaları.

Sanayi İnkılabı sonucunda Osmanlı İmparatorluğu’nda küçük atölyeler oratdan kalkmış işsizlik artmış, dış ticarette denge bozulmuştur. Osmanlı Devleti, XIX yüzyılının ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğramıştır. Osmanlı Devleti, dışarıya hammadde satan ve dışarıdan mamül alan bir ülke haline gelmiştir. Sanayi Inkılabı’nın sonunda sanayileşmesinitamamlayan Avrupalı devletlerin sömürge ve pazar arayışları arttı, bu durumun sonucunda Osmanlı Devleti toprakları üzerinde çıkar çatışmaları başladıAvrupalı devletler 19 yüzyılda azınlık haklarını ve kapitülasyonları bahane ederek Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karıştılar. Ekonomide başlayan bu gerileme siyasi çöküşü hızlandırmıştır. Sonuç olarak Osmanlı Devleti, Avrupa’da meydana gelen bu gelişmeleri yeterince takip edemediğinden ve ekonomik olarak gerilemesinden dağılması/çöküşühızlanmıştır.

Aşağıdaki listede daha önce geçmişte kendi yönetimini devralmayan bölgeler yer almaktadır.

Alaska, 1959’de Amerika’de eyalet statüsü kazandı.
Cocos Adaları (Avustralya), 1984’de statüsü değişti.
Cook Adaları (Yeni Zelanda), 1965’de statüsü değişti.
French Establishments in India, 1947’de statüsü değişti şu anda Hindistan’ın parçasıdır.
French Establishments in Okyanusya, 1947’de statüsü değişti.
Fransız Guyanası, 1947’de statüsü değişti.
Goa1961’de statüsü değişti. Şu an Hindistan’ın parçası.
Grönland (Danimarka), 1954’de statüsü değişti.
Guadeloupe and Dependencies (Fransa), 1947’de statüsü değişti.
Hawaii, 1959’de Eyalet olarak ABD’ye katıldı.
Hong Kong (Birleşik Krallık), 1972,statüsü değişti
Ifni (Spain), 1969, statüsü değişti (günümüzde Fas’ın parçasıdır)
Macau (Portekiz), 1972, statüsü değişti
Martinique (Fransa), 1947, statüsü değişti
Hollanda Antilleri, 1953, statüsü değişti
Niue (New Zealand), 1974’de statüsü değişti.
Kuzey Mariana Adaları (Amerika), 1990’da İngiliz Milletler Topluluğuna katılarak statüsü değişti.
Panama Kanal Bölgesi (Amerika), 1947’de statüsü değişti. Şu anda Panama’nın parçasıdır.
Puerto Rico (Amerika), 1953’de statüsü değişti.
Réunion (Fransa), 1947’de statüsü değişti.
São João Baptista de Ajudá (Portekiz), 1961’de statüsü değişti.( Günümüzde Benin’in parçasıdır)
Saint Pierre ve Miquelon (Fransa), 1947’de statüsü değişti.
Surinam (Netherlands), 1953’de statüsü değişti. (Günümüzde Surinam adıyla bağımsız bir ülkedir.)

Bağımsızlığına Kavuşanlar
Aden 1967’de İngiltere’den Güney Yemen olarak bağımsızlığını kazanmıştır ve günümüzde de Yemen’in parçasıdır.
Angola, 1975’de Portekiz’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Antigua ve Barbuda, 1981’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Bahamalar, 1973’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Barbados, 1966’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Basutoland, 1966’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmış ve Lesoto adını almıştır.
Bechuanaland, 1966’den Botswana adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Belçika Kongosu, 1960’da Belçika’dan bağımsızlığını kazanmıştır. Günümüzdeki adı Demokratik Kongo Cumhuriyetidir.
İngiliz Guyanası, 1966’de Guyana adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
İngiliz Hondurası, 1981’de Belize adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
İngiliz Somaliland, 1960’da Somali’nin parçası olarak İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
British Togoland, 1961’de İngiltere’den Gana adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Brunei, 1984’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır. Günümüzde Birleşmiş Milletler’de adı Brunei Darusselam olarak bilinir.
Kamboçya, eskiden Fransız Hint-Çin’in bir parçası iken 1953 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Kamerunlar 1960’da Fransa’dan Kamerun olarak bağımsızlaşmıştır.
Kamerunlar İngiliz Bölgesi. 1961’de Nijerya ve Kamerun’a katılmıştır.
Yeşil Burunadaları, 1975’de Portekiz’den bağımsızlaşmıştır.
Komoros, 1975’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Kongo, 1960’da Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Kıbrıs, 1960’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Dominik, 1978’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Doğu Timor, 2002’de Endonezya’dan bağımsızlığını kazandı.
Ellice Adaları önceleri Gilbert & Ellice Adaları Kolonisi’nin parçasıyda, 1978’de Tuvalu adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazandı.
Fas, 1956’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Fernando Póo and Río Muni, Öneceleri İspanyol Ginesi olarak bilinirdi. 1968’de Ekvatoryal Gine adıyla İspanya’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Fiji Adaları 1970’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Ekvatoryal Fransız Afrikası, 1960’da Fransa’dan Çad ve Gabon olarak bağımsızlığını kazanmıştır.
Fransız Nijeri, 1960’da Fransa’dan Nijer, Senegal ve Burkina Faso adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Cibuti 1977 Fransa’dan bağımsızlığını kazandı.
Fransız Sudan, 1960’da Mali, Fildişi Sahilleri ve Moritanya olarak Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
French Togoland, 1960’da Toga adıyla Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Benin, 1960’da Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Gambia, 1965’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Gilbert Adaları, 1979’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Gold Coast, 1957’de Gana adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Grenada, 1974’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Guinea, 1958’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Jamaika, 1962’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Kenya, 1963’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Laos (Önceleri Fransız Hindi-Çini’nin parçasıydı) 1949’da Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Madagaskar, 1960’da Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Malaya, 1957’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır. Şimdi Malezya’nın parçasıdır.
Malta, 1964’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Marshall Adaları 1990’de ABD’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Mauritius, 1968’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Mikronezya 1990’da ABD’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Mozambik, 1975’de Portekizden bağımsızlığını kazanmıştır.
Nauru, 1968’de Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere’den bağımsızlığını kazandı.
Netherlands Indies, 1949’de Hollanda’dan Endonezya adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Hollanda Yeni Gine, 1963’de Endonezya’ya katılmıştır.
Yeni Gine, 1975’de Avustralya’dan Papua Yeni Gine adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Anglo, 1980’de Fransadan bağımsızlığını kazandı.
Nijerya, 1960’da İngiltere’den bağımsızlığını devr almıştır.
Kuzey Borneo, 1963’de Malezya Federasyonuna katılmıştır.
Northern Rhodesia, 1964’de Zambiya adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Nyasaland, 1964’de Malavi adıyla İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Palau, 1994’de ABD’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Papua, 1975’de Papua Yeni Gine’nin parçası olarak Avustralya’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Portekiz Ginesi, 1973’de Gine-Bissau adıyla Portekiz’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Ruanda-Urundi, 1962’de Ruanda ve Burundi adıyla Belçika’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
São Tomé ve Príncipe, 1975’de Portekiz’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Saint Kitts-Nevis, 1983’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Saint Lucia, 1979’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Saint Vincent, 1979’de İngiltere’den (Saint Vincent and the Grenadines) adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Sarawak, 1963’da Malezya Federasyonuna katılmıştır.
Seyşel Adaları, 1976’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Sierra Leone, 1961’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Singapur, 1963’de Malezya Federasyonuna katılmış, 1965’de Singapur adıyla ayrı bir devlet olmuştur.
Solomon Adaları Protectorate, 1978’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Somaliland, 1960’da Somali’nin parçası olarak İtalya’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Güney Rodezya, 1980’da Zimbabve adıyla bağımsızlığını kazanmıştır.
Güney-Batı Africa, March 21 1990’da Namibya adıyla Güney Afrika’dan bağımsızlığını devr almıştır.
Svaziland, 1968’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır. Güneybatı Afrika’da bir ülkedir.
Tanganyika, 1961’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır. (şu anda Tanzanya’nın parçasıdır)
Trinidad ve Tobago, 1962’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Tunus, 1956’da Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Ubangi Shari, 1960’da Fransa’dan Merkezi Afrika Cumhuriyeti (Central African Republic) olarak bağımsızlığını kazanmıştır.
Uganda, 1962’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.
Vietnam (önceleri Fransız Hindi-Çin). 1954’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Batı Samoa, 1962’de Yeni Zelanda’dan bağımsızlığını kazanmıştır. (Birleşmiş Milletler’de Samoa adıyla bilinir. )
Zanzibar, 1963’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır halen Tanzanya’nın parçasıdır.

Mondros Ateşkes anlaşmasını ihlal edip Türkiye’yi ele geçiren sömürgeci ülkeler;
Mondros Ateşkes anlaşmasını ihlal edip Türkiye'yi ele geçiren sömürgeci ülkeler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir