Matematik Öğrenme Güçlüğü Diskalkuli Sorunu Yaşıyor Olabilirsiniz

Matematik Öğrenme Güçlüğü Diskalkuli Sorunu Yaşıyor Olabilirsiniz

Ortada zihinsel bir problem olmadığı halde sayı ve sembolleri kavrama, matematiksel işlemleri gerçekleştirme ve ilişkilendirmede güçlük yaşatan özel öğrenme bozukluğudur.

Diskalkulinin kesinlikle zeka geriliği değildir. Zihinsel problem yoksa bir takım yöntem ve egzersizlerle bu eksiklikleri büyük ölçüde gidermek mümkündür.

Türkiye’de yapılan bütün sınavlarda matematik sınavlarına girenler düşük performans göstermekte. Teknolojiden sanata yaşamın her alanında var olan ve bir zamanlar Türklerin en iyi ve başarılı olduğu Matematik günümüzde kötü eğitim sistemleri nedeniyle korkulan ve öğrenmesi zor olarak algılanan bir sorun oldu.

Fransa’da çocukların en sevdiği ders matematik. Sebebi ise matematik için üretilen materyallerin çok farklı ve oyunlu olmasıdır.

Matematik gözle değil kağıt ve kalemle çalışılır. Alfabedeki harfleri bilmeyen biri okuma yazmayı nasıl bilemiyorsa, matematiğin temel kurallarını bilmeyen biri de matematik konularını anlayamaz.

İşlem kabiliyetinin iyi olması, matematik konularının öğrenilebileceğini gösterir. Tek yapmanız gereken şey, hiç bilmediğiniz konulardan değil de az bildiğiniz konulardan çalışmaya başlamanızdır. Eğer konuyu az çok biliyor ve konu üzerinde işlem yapılabiliyorsa, bu konuları tam anlamıyla öğrenmesinin yolu açıktır.

Matematik derslerinde öğrencilere nedenlerini ve birbiri ile ilgilerini bilmedikleri kuralları ezberletmeye yönelik bir yaklaşımda bulunmak, onların büyük kesiminin matematikten soğumasına, matematiği zor bir ders olarak algılamalarına yol açmaktadır.

Konuları anlayabilmeniz o konuyu öğrenmeye yeterli olduğunuzun göstergesidir. İşlem kabiliyetinizin az oluşu da çok soru çözmediğinizi belirtir. İşlem kabiliyetinizi geliştirmenin en güzel yöntemi bol soru çözmektir.

Bilim adamları tüm öğrencilere matematik ödevlerini şema ve grafikler yardımıyla sesli düşünerek yapmalarını tavsiye ediyor.

Türkiye’de küçük yaşlarda çocuklara fazla soyut kavram yüklenmektedir. Matematik derslerinin daha geç yaşlarda öğretilmesi gerekiyor. Soyut bir ders olan Matematik ülkemizde 6-7-8 yaşındaki somut düşünme yaşlarında olan çocuklara işleniyor. Türkiye’de ilk okul 3. sınıfta öğrencilere gösterilen Matematik Avrupa’da 6. sınıfta öğrencilerin soyut düşünce yetenekleri geliştikten sonra gösteriliyor. Bu hatalı müfredat yüzünden Türkiye’de her yıl üniversite sınavlarında 700 bin öğrenci matematikten puan alamıyor.

Finlandiya’da öğretmenlik lisans programı boyunca, öğrencilerin her yıl birer ay uygulama okullarında ders anlatarak staj yapma zorunlulukları vardır. Stajları hem üniversitedeki öğretmenleri, hem de öğrenciler tarafından değerlendirmeye alınmaktadır. Staj değerlendirmesi mezuniyet yeterliliğinde çok önemlidir. Singapur’da öğretmen yetiştirme politikası açısından bakıldığında Finlandiya’da olduğu gibi en başarılı üç de birlik kesimden öğretmenler seçilmektedir.

Türkiye’de ise orta seviye de hatta bazı öğretmenlik mesleklerinde daha düşük seviyede öğrenci grubundan seçilmektedir. Pedagojik açıdan bakıldığında Singapur’un ve Finlandiya’nın ders içerikleri daha yoğun bir biçimde oluşturulmuştur. Öğretmenlerin Singapur’da ayrıca iki uzmanlık alanı vardır. Türkiye’de öğretmenlik stajı sadece 3. sınıfın ikinci dönemi ve 4. sınıfta yapılabilir o da ne yazık ki KPSS sınavının hazırlıkları nedeniyle hedeflere ulaşamaz ve atanırken mezuniyet ortalamasının da bir önemi yoktur. Tüm ülkelerde mezuniyet şartlarından birisi, öğretmen adaylarının aldıkları derslerden başarılı olmalarıdır. Mezun olabilmek için, öğretmen adaylarının ortalama başarı düzeyi, en az Türkiye’de 4′lük sistemde 2, Singapur’da 5′lik sistemde 2 olmalıdır.

Türkiye’de öğrenciler sadece sınav puanlarına göre öğretmen yetiştirme programlarına yerleştirilmektedirler. Singapur, Finlandiya ve Japonya’da ek sınavlar ve mülakatlar uygulanmaktadır. Bu durum, bilişsel veya duyuşsal yönden Finlandiya ve Singapur’da öğretmenlik mesleğine daha uygun kişilerin programlara seçilme şansını artırmaktadır.

Singapur’un PISA 2012 ve daha önceki yıllarda ilk sıralarda yer alındığı bilinmektedir. Başarısının ardında birçok sebep gösterilmektedir. Bunlardan biride Singapur matematiğidir. Singapur Matematiğinin temelleri Jerome Bruner’in eğitim anlayışına dayanmaktadır. Öğrencilerin düşünme becerilerini geliştiren, bilginin ezberlenmesini değil öğrenilmesini sağlayan bir eğitim türüdür. Konuları Milli Eğitim müfredatından çok büyük farklılıklar göstermeyen Singapur Matematiği, öğrencileri problem çözmeye ve temel matematik kavramlarını öğrenmeye yönlendirir. Az konu ve derinlemesine uzmanlık ilkesi ile öğrencilerin çalıştığı konuları tam olarak öğrenmesini sağlar. Problem çözme yoluyla öğrencilerin düşünme, akıl yürütme, iletişim, uygulama ve kullanma becerilerini geliştirir. Buradan yola çıkarak Singapur Matematiği; somuttan görsele, görselden soyuta doğru bir yol izlemektedir. Öğretim süreçleri sırasında tüm aşamalara yeterince zaman ayrılarak öğrencilerin uzmanlaşması sağlanmaktadır. Bu eğitim istemi ile özellikle matematik alanında çok başarılı olduğu gözlemlenmektedir.

Matematik Sevdirme Projesi Yöntemleri Görselleştirme Yaklaşımı

Matematik Kolay Nasıl Öğrenilir Püf Noktaları

Türkiye’de Matematik Neden Zor Gelir Ve Sevilmez

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir