İslam Ülkelerinde Barış Sağlanmadan Ticari ve Ekonomik Gelişme Olmaz

İslam Ülkelerinde Barış Sağlanmadan Ticari ve Ekonomik Gelişme Olmazİslam Ülkelerinde Barış Sağlanmadan Ticari ve Ekonomik Gelişme Olmaz

D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları İzmir Toplantısına Bangladeş, İran, Nijerya, Türkiye, Mısır, Endonezya, Pakistan ve Malezya’dan 16 ticaret odasının üst düzey 30 yöneticisi katıldı.

İzmir Ticaret Odası’nın evsahipliğinde gerçekleştirilen zirvede konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İslam coğrafyasında yaşanan terör olayları ve sefaletin sona erdirilmesi için çağrıda bulundu.

Aziz Kocaoğlu, İslam ülkelerine şunları ifade etti:
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan, insan haklarına sahip çıkmadan kalkınma sağlanamaz. Barışı tesis etmeden ticareti ve ekonomiyi geliştiremeyiz. İslam coğrafyasında yaşanan terör olayları ve sefaletin sona erdirilmesi için İslam dininin özüne dönülmesi, aklın ve bilimin önderliğinde yeniden barışın ve kardeşliğin tesis edilmesi gerekiyor.

Yüce İslam dininin özüne dönülerek, aklın ve bilimin önderliğinde yeniden barışın ve kardeşliğin tesis edilmesi gerekiyor.

8 ülke hem nüfus hem de ekonomik açıdan güçlü olmasına rağmen aralarındaki birlik, dayanışma ve ticari ilişki son derece sınırlı. Maalesef her türlü sıkıntı bizim coğrafyamızda yaşanıyor. Peki biz neden böyle olduk? Bana göre biz, İslam gibi mükemmel bir dini maalesef ticarete ve siyasete alet ettik. İslam’dan önce tarikatlar, cemaatler gelmeye başladı ve dinimizin özü maalesef İslam aleminde ikinci plana itildi. Oysa sefalet, terör ve geri kalmışlık çemberinden çıkmanın yolu akıl ve bilimi rehber almaktan geçiyor. Biz bu çemberden ancak böyle çıkacağız. Farklılıkları bırakıp yüce dinimizin şemsiyesi altında, ayrım yapmadan toplanacağız. Adaleti ön plana çıkartacağız. Din kardeşliğinin gelişmesine, yayılmasına, güçlenmesine gayret edeceğiz. Cehaleti, sefaleti ortadan kaldıracağız. Devamında barış ve kardeşliği egemen kılacağız. Bunu başardığımızda, yani cehaleti, sefaleti ortadan kaldırdığımızda, İslam alemindeki sıkıntıları da uzaklaştırmış olacağız. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan, insan haklarına sahip çıkmadan kalkınma sağlanamaz. Dayanışma ruhumuzu geliştirirsek, ben inanıyorum ki, 5 yıl gibi kısa bir sürede tüm ticari hedeflerimize ulaşmamız mümkün. Barışı tesis etmeden ticareti ve ekonomiyi geliştiremeyiz. Katılımcı demokrasiyi geliştirmeden bunları yapamayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir