Türkiye’de yaş meyve-sebze üretimi kimyasala bulandığı için gıdalarımız zehir deposu gibi. 50 yıl önce zararlı kimyasallar çeşitli amaçlarla kullanılmıyordu.
Üreticiler için bazı ipuçları:
Bitkileri haşerat ve hastalıklardan korumak için su kıyılarından toplanan yosunları meyve ve sebzelerin diplerine koyun.
Nar kabukları veya turunç, hububatın içine konulursa, bitlenmeyi engeller. Nar kabuğu serpiştirilen eve de haşerat girmez. Bağ bahçeye nar ağacı dikmekte yarar vardır.
Elma ağacı fidanını dikmeden önce köküne bir miktar bal sürülürse o fidan böceklenmez.
Yılanlar gül ağacı dikilen ve sarımsak ekilen yerlere gelmezler.
Kimyasal tarım zehiri kullananlar sirkeli suyla bunları temizlemeli yerine 10 litre suya Arap Sabunundan 3 yemek kaşığı ekleyip, iyice karıştırdıktan sonra serpiştirme aletiyle ağaçlara püskürtülürse tarım zehirine gerek kalmadan ağaçlar ve sebzeler korunur.
Bir tutam ısırgan otu veya kekik veya nane ile 2 adet parçalanmış sarımsak bir miktar su ile kaynatılmalı. Elde edilen suya 10 litreye kadar su ekleyip serpiştirme aletiyle ağaçlara püskürtülürse tarım zehirlerine gerek olmadan ağaçlar veya sebzeler korunabilir.
İncir ağacı verimini artırmak ve incirlerinin dökülmemesi için zeytin suyu ile ağaç yıkanmalıdır.
Meyvesi dökülen ağaca bir parça kalay madeni bağlanırsa, meyve dökülmesi durur. Az meyve veren ağaca delikli bir taş asılırsa meyve daha fazla ürün vermeye başlar.
Osmanlıca eserlerde pis kanserojen kimyasallar kullanmadan nasıl tarım yapıldığı çok iyi anlatılıyor.